daldan — z. 1. Dal tərəfdən, arxa tərəfdən, arxadan. Daldan atılan daş topuğa dəyər. (Məsəl). Cəftəylə bağladı daldan qapını; Bucaqdan götürdü nöyütqabını. M. R.. 2. Dalınca, arxasınca. Çöl qapıdan mən çıxanda müdir yoldaş məni daldan çağırdı. C. M … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
Daldan — Recorded in a varied number of spellings including Daldan, Daldon, Dolden, Doldon, Dolderne, Doldin, Dulden, and others, this is apparently an English locational surname. We have to say apparently because although there is no evidence that the… … Surnames reference
daldan dala — zf. Oradan oraya, düzensiz, kararsız bir biçimde Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller daldan dala konmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
daldan dala konmak — sık sık iş, konu veya düşünce değiştirmek Çalı kuşu gibi daldan dala konan kararsız bir çocuktu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözünü daldan budaktan (veya çöpten) esirgememek (veya sakınmamak) — tehlikeli işlere atılmaktan çekinmemek Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
Sartuul — (Сартуул) is one of the mongol tribes. Today, they mainly live in Zavkhan Province of Mongolia. The origin of the sartuul people is Turkic merchants and artisans from Khwarizm. According to Pelliot, Sartuul means merchant in plural. Mongols… … Wikipedia
Cemal Süreya — Saltar a navegación, búsqueda Cemal Süreya (1931, Erzincan – 1990, Estambul) fue un poeta y escritor turco. Se licenció en la Facultad de Ciencias Políticas de la Universidad de Ankara, siendo posteriormente redactor jefe de la revista literaria… … Wikipedia Español
Dolden — Recorded in a varied number of spellings including Daldan, Daldon, Dolden, Doldon, Dolderne, Doldin, Dulden, and others, this is apparently an English locational surname. We have to say apparently because although there is no evidence that the… … Surnames reference
Doldon — Recorded in a varied number of spellings including Daldan, Daldon, Dolden, Doldon, Dolderne, Doldin, Dulden, and others, this is apparently an English locational surname. We have to say apparently because although there is no evidence that the… … Surnames reference
açık tohumlular — is., ç., bit. b. Tohumları kozalak pulları üzerinde açık olarak bulunan çiçekli bitkilerin ayrıldığı iki büyük daldan biri, çıplak tohumlular … Çağatay Osmanlı Sözlük
daldalanmak — e, hlk. Gölgeli yere saklanmak Daldalan daldalan daldan aşağı / Saçları dökülür belden aşağı. Halk türküsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
delifişek — sf., ği Delişmen ve atak (kimse) Ama tanıyanlar söylüyor, gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dövüşmek — nsz 1) Karşılıklı birbirini dövmek, vuruşmak Öyle yiğitçe, öyle gözünü daldan budaktan sakınmadan dövüşmüş, atına binip oradan uzaklaşmıştı. O. Kemal 2) le İki silahlı kuvvet çatışmak 3) sp. Boks yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
koparmak — i 1) Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın! O. C. Kaygılı 2) nsz Daldan, ağaçtan alıp toplamak Yorulunca omzuma çıkar, çiçek koparmak isterse beni çağırır. H. E. Adıvar 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
mangal yürekli — sf. Korkusuz, gereğinden fazla cesur, gözünü daldan budaktan esirgemeyen, gözü pek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakınmak — i, den 1) Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner 2) Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
from Publication digest https://ift.tt/2Erynhl